HAYAT İKSİRİ

Dede evinde “okunacak” çok şey vardı: Bilinçsizce yatan dedesini her seyrettiğinde çocukluğuna geri döner, dedesinin dinç hallerini yeniden yaşardı o… Daktilo başında çeviriler… Yabancı dil kitapları, sözlükler, eski yazılar…Gelen yabancı misafirler; “insan sohbetleri”… Bu dedesi ne zaman uyur, ne zaman uyanırdı? Evin en büyüğü olmasına karşılık; yemeğini bitiren dedesi tabağını, kaşığını, bardağını masadan kendi kaldırır, suya tutar, tezgaha bırakırdı. Ütü için ya da ayakkabı boyatmak için dedesinin bir kez birisine seslendiğini hatırlamıyordu Dilara…